İnsanı en çok korkutan şeylerden biri, bilinmeyendir. Çünkü kontrol edemediğimiz, önceden kestiremediğimiz şeylerden kaçarız. Oysa hayatın en güzel sürprizleri, tam da o bilinmeyenin ardında gizlidir.
Ben de bilinmeyenden çok korktum. Yeni bir adım atarken, kalbim titrerdi. “Ya yanlış yaparsam, ya kaybedersem, ya yalnız kalırsam?” soruları zihnimi kemirirdi. Ama sonra şunu öğrendim. Asıl kayıp, hiç denememektir. Çünkü bilmediğin kapıyı açmadığında, ardındaki güzelliklerden de mahrum kalırsın.
Bilinmeyene cesaret etmek, her zaman büyük adımlar atmak demek değildir. Bazen yeni bir şehir, bazen yeni bir insan, bazen de sadece yeni bir düşünce… Küçük bir cesaret bile hayatının yönünü değiştirebilir.
Belki sen de şu an bilinmeyenin eşiğindesin. Bir karar vermek üzere, bir yol ayrımında ya da içinden yükselen bir değişim çağrısında… Korkma. Çünkü bilinmeyen, seni büyütmek için vardır.
”Bilinmeyene cesaret ettiğinde, aslında kendi gücünü fark edersin.”
